ANNA WINTOUR



Bu kitabı bu sabah bitirdim ve tüm kitap boyunca devamlı şu cümle geçti aklımdan "Aman Tanrım! Bu nasıl bir kadın!"

Gerçekten inanılmaz hırslı,acımasız çevresindeki insanların düşüncelerini ve yaratıcılıklarını hiç önemsemeyen ama bunun yanında moda ile ilgili inanılmaz bir vizyona sahip! Hayatı boyunca ileride işine yarayacak insanları biriktiren diğerlerini ise tamamıyla görmezden gelen bir yapı!

  • Çok zengin bir aileden geliyor, annesi Amerikalı babası İngiliz. Babası Charles Wintour, İngiliz "Evening Standard" yayınının başında, inanılmaz başarılı ve sert editörü. Anna'nın karakteriyle ilgili özellikleri babasından aldığı söyleniyor hep... Babası öyle işkolik ve buz gibi bir adam ki işle ilgili önemli bir toplantının ortasında oğlunun öldüğünü öğreniyor ama buna rağmen toplantıya devam ediyor!!!
  • Anna lisede okurken kıyafetleriyle ilgili okulla problem yaşadığı için okuldan ayrılıyor ve lise diplomasına bile sahip olamıyor!!!
  • Hayatı boyunca tek ama tek ilgi alanı moda ve her zaman en ünlü modacıların kıyafetlerini giyerek yaşıyor...
  • Londra'da o zamanki adıyla Harpers&Queen dergisinde çalışıyor daha sonra New York'a taşınıyor, Harpers&Bazaar'da işe giriyor çok kısa bir süre sonra işten atılıyor!
  • Viva, Savvy gibi pek ünü olmayan dergilerde moda editörlüğü yaptıktan sonra New York dergisine moda editörü olarak geçiyor ve oradaki çalışmalarıyla Vogue sahiplerinin ilgisini çekmeyi başarıyor...
  • Vogue Amerika'ya - şuan kendisinin sahip olduğu - Editor in Chief pozisyonunun altında bir pozisyona getiriliyor ve Vogue'da çalışan herkese hayatı dar ediyor. Fakat dergi sahipleriyle olan ilişkisini her zaman iyi tutmayı ve onların desteğini almayı sağlıyor.
  • Bir süre sonra İngiliz Vogue'un başına getiriliyor ve Londra'ya taşınıyor. Bu arada gözü hep Amerika Vogue'da olduğu için Londra'dan bile gerekli bağlantıları kesmiyor.
  • Yaklaşık 2 sene kadar sonra Vogue'un içinde bulunduğu House&Garden dergisinin başına getiriliyor. Bu pozisyonun bir bekleme yeri olduğu söyleniyor hep! Bu dergiyi mahvediyor, abonelerin birçoğu şikayetlerle aboneliklerini iptal ediyor. 
  • Ve sonunda beklendiği gibi o dönemde Vogue'un başında olan Grace Mırabella'yı devirmeyi başarıyor ve onun yerine geçiyor. Hem de zavallı kadın bunu televizyondan öğreniyor...
Sonuç olarak 1983 yılından bu yana Amerika Vogue'un başında ve dergi ilk sıradan hiç düşmüyor! Anna Wintour 100 milyon dolarlık moda endüstrisinin en büyük gücü olarak kabul ediliyor! Tüm modacılar onun onayını almadan hareket edemiyor, hatta çizimlerini bile gönderip fikirlerini alanlar var!

Gerçekten kurgu bir hikaye gibi bir hayat öyküsüydü, çok akıcı bir şekilde okudum. Bazen kadının negatifliğinden bile etkilendim kitabı okurken, huysuzlaştım :)

Modayla ilgilenen herkese tavsiye ederim...


3 yorum:

Adsız dedi ki...

bu kadını hiç mi hiç sevmiyorum

Miss Retro dedi ki...

kitabı nerden aldınız bende okumak istiyorum da

Style Tricks dedi ki...

Deniz kızı, kitabı amazon.com'dan sipariş etmiştim...

Related Posts with Thumbnails