Benim Penceremden Hamile Olmak

2 ay önce bir gece oturup hamilelikle ilgili hissettiklerimi yazmıştım, sonra bu yazıyı tamamen unutmuşum. Bugün rastlayınca yayınlamaya karar verdim...

Çok kısa süre öncesine kadar hamilelik ve bebek hayatımdaki en büyük korkumdu! Şaka yapmıyorum, insanların karanlıktan, yüksekten korktugu gibi korkuyordum bebeklerden ve onların insanın hayatını nasıl değiştirdiğinden. Şimdi 5.5 aylık hamile ve ikiz bebeklerimizi beklerken bunları yazmak çok garip geliyor, böyle hissettiğim günler ise çok uzak :) Neyseki değil mi :) Hala böyle hissediyor olsam işim biraz zordu tabii. Yine korkularım yok değil ama önceden bebeğin benim hayatıma getireceklerinden korkarken şimdi bebeklerime en güzel şekilde bakamamanın korkusu var. Yani göz açıp kapayana kadar önceliğim onlar oluvermiş! İki bebeğe yetememekten, gerekli yardımı alamamaktan, bunalmaktan da korkuyorum zaman zaman ama bunların hiç biri onları sabırsızlıkla beklememe, birbirinden sevimli kıyafetler seçmeme, odalarının rengi ne olsun diye düşünüp durmama engel değil :)

Kendi adıma ben hamileliği sevdim! Umarım sonuna kadar da severim. Özellikle ağır bir işiniz, evde sizden beklentileri çok yüksek olan insanlar yoksa yaşadınız. İstediğiniz zaman yan gelip yatma hakkı, mecbur olmadığınız hiç bir şeyi yapmama lüksü başka kimde var? Üstelik yapılmas gereken araştırmalar, hazırlıklar da oldukça zevkli. Bebeğiniz için en iyi ürünleri bulup almak, en güzel tulumları, minik elbiseleri seçmek , odalarını döşemek kadar keyifli ne olabilir!

Hayatımın en büyük korkusunun en büyük heyecanına dönüşeceğini söyleseler heralde inanmazdım... Yaşarken de inanamıyorum zaten
:) Hamileyken dısarıdan fark edilen tek degisiklik belki buyuyen gobeginiz ve aldıgımız kilolar olabilir ama aslına bakarsanız tum vucudun bu kadar degisime ugradıgı bir donem yok bence. İki gunde bir tırnak kesen, sacların uzama hızından dolayı beyazlarla bas etmekte gucluk ceken, geceleri gelen bacak kramplarıyla mucadele eden anne adayları ne demek istediğimi gayet iyi biliyorlar :) Bu degisimlerin bazısı guzel, bazısı sancılı ama hemen hemen her gun sizi bekleyen bir surpriz var emin olun.  Duygusal değişiklikler de cabası!
Hamileliğimin 5.5 ayını geride bıraktım, ikiz bebek beklediğimiz için bendeki bazı değişimler oldukça hızlı oldu. Gobegim erkenden belirdi ve hızla buyumeye devam ediyor. Hamile kalmadan once kilo almak en büyük endişelerim arasındayken şimdi büyüyen karnım beni mutlu ediyor, bebeklerimin de büyüdüğünü düşünüp mutlu oluyorum.

Bu değişimlerim baska bir güzel yanı da sizi vücudunuza yakınlaştırması, yıllardır içinde yaşadığınız bedeni daha iyi tanıma fırsatı sunması, bazen olanlara inanmakta güçlük çekerken sizi kendine hayran bırakması! Biliyorum kulağa megalomanca geliyor ama bence bebek bekleyen tüm anne adayları bunları hissetmeli...

Her gün dünyanın bir çok yerinde gerçekleşen bu mucizeyi kendi vucudunuzda yaşarken bunun sonuna kadar farkına varmanız ve tadını çıkarmanız dileğiyle...

2011, Bana Bunları Getir! :)

2009 sonunda 2010'dan istediklerimi yazmıştım, geçenlerde bir baktım neredeyse dileklerimin tümü gerçekleşmiş! Ne mutlu bana :) Bunun hevesiyle 2011'den beklediklerimi de yazmaya karar verdim, zira bu yıldan beklediklerim çok mühim :)

1. Artık hepiniz biliyorsunuz, hamileyim ve ikiz bebek bekliyoruz. Hamileliğimin 6. ayını tamamladım ve tabii ki bu sene için en büyük dileğim bebeklerimizi zamanında ve sağlıkla kucağımıza almak! Sonra bu bebişler gibi sarıp sarmalamak, sıkıştırıp öpmek :)


2. İkinci dileğim bu aralar beni en çok strese sokan konuyla ilgili. O da bebeklerimize en güzel şekilde bakabilmek ve tüm ihtiyaçlarına yetebilmek... Bunu yaparken benimle olacak, son derece sevgi dolu sefkatli, sabırlı, çalışkan, dürüst, becerikli bir yardımcı bulmak.

3. Bu konuları hallettiğimize göre gelelim bana :) Doğumdan sonra en kısa zamanda eski kiloma dönebilmek :)

4. Tamam  bu resimdeki kadar büyük olsun istemiyorum, bu sene olması da şart değil ama ben yine de istemeye başlıyım :) Şu andaki evimiz kadar seveceğim ama daha büyükçe bir ev istiyorum :)


5. Buraya istediğim ayakkabıları, çantaları, kıyafetleri yazmıyorum çünkü onların hepsi bir şekilde olur biliyorum. Ailem ve tüm sevdiklerim için sağlık, huzur, mutluluk diliyorum :)

Yeni yılınız kutlu olsun!

Yeni Mottom: ''Pregnant is the new skinny'' :)

Uzun süredir yazamadım o yüzden size büyük haberlerle gelmem şarttı! Beni twitter'dan takip edenler zaten biliyorlar, etmeyenler ise buradan öğrenecekler :) 5 aylık hamileyim ve ikiz bebek bekliyoruz! Eşimle oldukça heyecanlıyız, birbirimizi sakinleştiremiyoruz çoğu zaman :) İnşallah sağlıkla bebeklerimizi kucağımıza alırız...

Bayram tatilinde gittiğimiz Dubai'de bu tişörtü görür görmez aldım :)
Bu fotoğrafta nasıl olduysa göbeğim küçükmiş gibi çıkmış ama aslında kendisi kocaman oldu! İnanmanız için bir fotoğraf daha ekliyorum :)

Doğum günü pastam!

Geçtiğimiz hafta 20'li yaşlara veda ettim, 30 yaşına girdim!

Bir sürü haber, plan ve bizi bekleyen sürprizleri merak ederek karşıladım yeni yaşımı :) ve de bir dolu arkadaşımla :) Umarım bu sene de her şey çok çoook güzel olur :)

Sevgilimin yaptırdığı pastayı sizinle paylaşmasam olmazdı sanırım :))

IMG_3075

New York Moda Haftası'ndan Canlı!


New York Moda Haftası tüm hızıyla başladı! 16 Eylül'e kadar sürecek, önümüzdeki Bahar ve Yaz aylarında bizi neler bekliyor hepsi belli olacak!

Her sene daha çok marka defilelerini internetten canlı olarak yayınlıyor. En öne kuruluyormuşcasına evinizde oturup bu defileleri izlemenin keyfi de bir başka! Bu sene kimler, nerde, ne zaman yayınlıyor diye soracak olursanız, detayları aşağıda! Yayınlandıkları web sayfalarına ulaşmak için tasarımcıların isimlerini tıklayabilirsiniz, saatler ve tarihler Türkiye'ye ait...

Benim şahsen izlemek istediklerim oldukça fazla, siz de istediklerinizi not alın, kaçırmayın :)

12 Eylül 2010

Derek Lam            17.00

DKNY                  20.00

Rebecca Taylor     21.00

13 Eylül 2010

Tommy Hilfiger     03.00 (Gece 3! :)

Vasilios Kostetsos  04.00  

Carolina Herrera    17.00

Tracy Reese           20.00

Donna Karan         21.00

14 Eylül 2010 Salı

Betsey Johnson      01.00

Perry Ellis              02.00

Badgley Mischka  17.00

Vera Wang           18.00

15 Eylül Çarşamba

Luca Luca             01.00

Narciso Rodriguez 03.00

Michael Kors         17.00

Nanette Lepore      18.00

Michelle Smith       22.00

16 Eylül Perşembe

Odd Molly              00.00

Anna Sui                 01.00

Isaac Mizrahi          19.00

Karma Defile / Lug Von Siga, Zeynep Tosun, Zeynep Erdoğan / İstanbul Fashion Week 2010

İlk karma defile Lug Von Siga markasının yaratıcısı Gül Ağış, Zeynep Tosun ve Zeynep Erdoğan'a aitti. Benim en heyecanla beklediğim defilelerden biriydi.

Lug Von Siga

İlk sırada yer alan Lug Von Siga koleksiyonu ten rengi derilerle başladı, etek-yelek takımlar, enine parlak çizgili etekler, uçuk mavi ve taba renklerle devam etti.

Tasarımcının bu koleksiyonunun ismi BAKTERİ. Bakterilerin çoğalma biçiminden etkilenmiş, doktor arkadaşları sayesinde sayısız araştırma yapmış... Defile de iki erkek model olmasının sebebi de bakterilerin cinsiyetsizliğiymiş. Islak görünümli baskı ve desenler yaratarak bunu koleksiyonuna yansıtmış.

RX2Y0013

RX2Y0031

RX2Y0088



Zeynep Tosun

Zeynep Tosun, Türkiye'nin en ümit vaad eden, emin adımlarla ilerleyen tasarımcılarından. Artık her seferinde iyi bir şey yaptığından emin, ne yaptığını merak ederek bekliyoruz. Bu sefer de öyle oldu...

Zeynep Tosun'un vintage esintili koleksiyonunda renkler yine harikaydı. Hardal rengi, bordo, mavi, ten rengi koleksiyonda uyum içerisinde buluşmuş... Tiril tiril uçuşan şifonlar, omuz ve göğüs kısmındaki pencereler hem seksi hem de farklıydı. Zeynep Tosun'un yaratıcılığının sınırlarının çok geniş olduğunu düşünüyorum, umarım seneye kendisini tek başına defile yaparken görürüz...

RX2Y0345

RX2Y0369

RX2Y0501



Zeynep Erdoğan

Zeynep Erdoğan'ın koleksiyonunun ana objesi eldivenlerdi. Büstiyerlerin, elbiselerin üzerinde, saç bandı olarak, birleşip püsküller oluşturmuş haliyle bir çok eldiven gördük...  Eldiven şeklindeki saç bantları hoşken, diğer yerlerde kullanılan eldiven detayları açıkçası gözü biraz zorluyordu. Siyah, kum ve kemik renkleri koleksiyonun ana renkleriydi. Zeynep Erdoğan'dan canlı renkler, fuşyalar görmeye alışmıştık, o anlamda renkler oldukça sakindi.

RX2Y0627

RX2Y0607

Simay Bülbül Defilesi / İstanbul Fashion Week 2010

Simay Bülbül'ün koleksiyonu tek kelimeyle büyüleyiciydi! Sadece ilham kaynağı İzmirli büyücü Attarti Ana olduğu için değil ama kıyafetlerin hepsi birbirinden güzel olduğu için... Attarti Ana, yaşamı büyüleriyle dönüştürmüş, Simay Bülbül ise dokunduğu her kumaşı... Sadece deri değil, şifon, ipek deriyle mükemmel bir şekilde kullanılmış...

Siyahlarla başlayan defile daha sonra petrol mavisiyle devam etti. Bu renk deriye gerçekten de çok yakışmış. En sonda ise beyaz ve bejin bir arada kullanıldığı kıyafetler çok çok güzeldi... Mankenlerin sırayla tökezlemesi, eteklerini kaldıra kaldıra yürümeleri dahi güzellikleri bozmaya yetmedi.

Her zamanki gibi Simay Bülbül'ün kullandığı aksesuarlarda konuşuyordu. Altın rengi kalın bilezikler, hızma ve küpeler oldukça göz alıcıydı!

Deriden yapılmış ağlar, deri mini eteklerin altından sarkan şifonlar en favori parçalarım oldu. Kıyafetlerin güzelliğinin yanı sıra Simay Bülbül defileyi yine bir şova dönüştürmeyi ihmal etmemişti. Onun defileleri, izlediğim bir koleksiyondan ziyade bir deneyim olmaya başladı benim için. İFW'de tek başına gerçekleştirdiği bu defile için kendisini kutlarım :)

RX2Y0012

RX2Y0118

RX2Y0206

RX2Y0249


Simay Bülbül'ün koleksiyonlarını sevdiren bir diğer şey de her seferinde farklı bir kadının peşine düşmesi, bize onun hikayesini anlatması! Bu defa anlattığı Attarti Ana'dan bir alıntı,

“Yüzyıllardır farklı din ve kültürden insanların ortak bir yaşamı paylaştığı İzmir`in sihirli anılarının kadını; sihirci kadınlarının anası…Her şeyi gören, bilen; aydınlığın ve karanlığın, iyinin ve kötünün, zevkin ve acının ötesinde bir büyücü…O`nun gördükleri görünmeyen dünyada. Sadece büyü yapan değil, dönüşümü sağlayan kadın… Zamanla sınırlı bilincimizi zamanın ötesine geçiren, bizi sınırların ötesine, sınırsıza taşıyan bir güç.Sihir içimizde. Sihir kadında. Bu bilinen bir gerçek, her zaman!”

ve son olarak, defiledeki şovdan ve final yürüyüşünden videolar,



Bora Aksu Defilesi / İstanbul Fashion Week 2010

Bora Aksu defilesini izlemek, baştan sona bir ziyafetti. Girişte yaşanan tüm eziyete rağmen kendimi orada olduğum için çok şanslı hissettiğimi söylemeliyim...

Defile, pudra tonlarında romantik etkili kıyafetlerle başladı. Dökümlü, kat kat şifonlar, asimetrik ve geometrik çizgili çoraplar, Misa Harada tasarımı şapkalar dikkat çekiciydi. Müzik de koleksiyon parçalarıyla tam bir uyum içerisindeydi. Defile ilerledikçe renklerden, kumaşlardan, dokulara, müziğin tarzına kadar her şey değişti ama çizgi hiç değişmedi! Birbirinden bu kadar farklı tasarım açık bir şekilde aynı koleksiyonun parçasıydı! Bu da bence bir tasarımcının en büyük başarısı olsa gerek, farklı bir çok görünüme aynı ruhu verebilmek...

Bu arada Aksu, İstanbul'dan ve değişken renklerinden ilham almış. Sonuç olarak da çok başarılı bir koleksiyon çıkarmış ortaya! Tebrikler, umarım Türkiye'den daha çok Bora Aksu çıkar...  

RX2Y0014

RX2Y0076

RX2Y0330

RX2Y0383

RX2Y0328

RX2Y0514

Bora Aksu defilesinde yerim pek iyi sayılmazdı o yüzden video çekimi de harika olmadı ama yine de koyuyorum. İyi seyirler...


Deniz Mercan Defilesi / İstanbul Fashion Week 2010

İstanbul Fashion Week'i bu sene Deniz Mercan defilesiyle açtım. ''LU-fear'' isimli koleksiyonunu keyifle izledim. Daha sonra bunun ''Lüfer yok olmasın'' kampanyası dahilinde düzenlenen bir sosyal sorumluluk projesi olduğunu öğrendim.

Defile önce beyaz mayo ve bikini modelleriyle başladı, renkli örgü modellerle devam etti. Koleksiyonun büyük kısmını deniz teması etrafında gelişen mavi ve gri modeller oluşturuyordu. Balıklar, yüzgeçler, midye kabukları, denizde görebileceğiniz bir çok nesne koleksiyondaki parçalara eğlenceli bir şekilde taşınmıştı.

RX2Y0053

RX2Y0126

RX2Y0096

RX2Y0228

RX2Y0316

Bol bant detaylı mayolar da koleksiyonda mevcuttu. Sadece mayo ve bikiniler değil, bazı pareolar da oldukça dikkat çekiciydi. Sadece mankenlerin ayaklarındaki sabolar yerine belki daha güzel bir model seçilebilirdi diye düşünmeden edemedim.

Bu kadar deniz ürününden sonra şovun sonunda da bir deniz kızı belirdi. Etrafında toplanan mankenlerle defile son buldu. Buyrun final yürüyüşü videosunu da burada izleyin :)

Günseli Türkay Defilesi / İstanbul Fashion Week 2010

Bildiğiniz gibi IFW bugün başladı. Deniz Mercan, Günseli Türkay ve Bora Aksu defilelerini izledim. Hepsini beğendim, Bora Aksu'nun koleksiyonunu inanılmaz başarılı buldum ama kalp atışlarımı en hızlandıran Günseli Türkay'ınki oldu!

Defilenin açılışını yapan ilk parçalar, desenli dar tulumlardı, oldukça iddialı bu kıyafetleri çok sayıda giyilebilir kıyafet izledi. Koleksiyon, rengarenk bir koleksiyon, capcanlı ve hareketli. Nickeodeon'dan fırlamış gibi duran eğlenceli karakterlerin olduğu desenler tüm koleksiyonu neşelendirmiş! Özellikle desenli taytlar harika olmuş...

Defilenin bir diğer özelliği ise stylingin, aksesuar ve ayakkabıların Deniz Berdan'ın elinden çıkmış olmasıydı. Kendisi de renkleri sevdiği için eminim bu işten çok zevk almıştır ve bunu yaptıklarından görmek de mümkündü. Desenli ve çizgililerin kombinlendiği kıyafetlerden onun etkilerini görmemek mümkün değildi. Özellikle ayakkabılar muhteşemdi!

Defiledeki saç ve makyaj da bence koleksiyonla oldukça uyum içerisindeydi. Son olarak twitter'da da dediğim gibi seneye herkes Günseli Türkay'ın bu koleksiyonundan en az bir parçaya sahip olmak isteyecek :)

RX2Y0011

RX2Y0155

RX2Y0200

RX2Y0047
RX2Y0065

Ve son olarak bir Style Tricks geleneği olan videomu da eklemeden bitirmiyorum. Defilenin final yürüyüşünü buradan izleyebilirsiniz...

Related Posts with Thumbnails